Depremden önce, depremden sonra...

Pazartesi! Ülke olarak zor bir hafta sonu geçirdik, hepimizin yüreği bir attı. Bu haftanın, tüm yaraların sarıldığı bir hafta olmasını diliyorum. Sadece bedenen değil, kalben ve zihnen de sarılması gereken yaralar oluşturdu #deprem. Bu yazıyı tüm hafta sonu boyunca şekillendirmeye çalıştım, çünkü özellikle bu gibi durumlarda en çok geçerli oluyor, insan denen varlığın bedenen yaralandığında mutlaka manen de tedavi edilmesi gerektiği gerçeği… Aksi taktirde yaralar üstten kapanıyor ama bilinç altında kanamaya devam ediyor. #TravmaSonrasıStresBozukluğu (TSSB) 21. Yüzyılın en çok rastlanan rahatsızlıklarından biri haline gelmiş durumda. Doğal afetler, terör ya da zorunlu göç gibi güncel makro unsurların çok büyük coğrafyaları etkilemekte olduğu bu milenyumda, Amerika Birleşik Devletleri gibi birçok gelişmiş ülke, belki de TSSB ile başa çıkmanın etkili (ve yan etkisiz) yöntemlerinden biri olarak, tamamlayıcı tedavileri araştırıyor.

Birleşik Devletler hükümetinin biyomedikal ve halk sağlığı araştırmalarından sorumlu birincil kuruluşu olan Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin[1], kendi alt kuruluşu olan Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi (#NCBI) vasıtasıyla yayınladığı bir araştırma, konunun modern bilim tarafından nasıl ele alındığını bize detaylı olarak anlatıyor: #UCLA (Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi) bünyesinde yapılan bu araştırma, kısaca hayati tehdit unsurları içeren olaylardan kaynaklanan TSSB’nin, psiko-duygusal ve fizyopatolojik sonuçlara neden olabilecek psikiyatrik bir bozukluk olduğunu, kişinin günlük yaşamını bozabilecek ve hayatı tehdit edebilecek derin psikobiyolojik etkilere sahip olabileceğini, güncel makro unsurlar sebebiyle, önümüzdeki on yılda TSSB tanısı olan hastalarda keskin bir artış beklendiğini belirterek; bu hastaların tedavisinde tamamlayıcı tıbbi müdahale bağlamında kanıta dayalı araştırmalar ile “Allostasis” yöntemini tanıtıyor.[2]

Aslında hayatımızı da koruyan bir süreç olan Allostasis’in tam bilimsel tanımına yazının sonunda* ulaşabilirsiniz ama kısaca "vücudumuzun kendi kaynaklarını (otomatik sinir sistemi, dolaşım ve bağışıklık sistemleri) kullanarak kendisini iç ve dış uyarıcılara karşı tepki verme yoluyla koruması, bir bakıma organizmamızın değişime adapte olma yeteneği" olarak tanımlayabiliriz.[3] Allostatik düzenleme ise, strese bağlı değişen koşullar altında iç dengenin ve canlılığın iyileşmesini ve sürdürülmesini ifade etmektedir.[4]

Tamamlayıcı tedavilerin de desteği ile bu sistemi aktive etmek ve güçlendirmek mümkündür. Araştırma, günümüzde tamamlayıcı tedavilerin kullanımının, bu yönde gerek askeri gerek sivil TSSB mağdurları tarafından tercih edildiğini belirtmektedir.[5] Buna göre, tamamlayıcı tedaviler aktif askeri gaziler ve eşleri arasında stres, eşlik eden hastalık ağrıları ve anksiyete için yaygın olarak kullanılmakta, ankete katılan deneklerin 70%’i bu müdahalelerin tıbbi tedavi aldıkları tesislerde mevcut olmasını özellikle istemekte ve 11 Eylül travmasına maruz kalan bireylerde #masaj ve #akupunktur 'un faydaları raporlanmaktadır.[6]

Özetle; iç dengemizi korumak, giderek yaygınlaşan TSSB’ye karşı kendimize yapabileceğimiz en büyük yatırımdır. Ve göç, terör, deprem, yaşamsal boyutta etkili ekonomik çalkantılar gerçekleri ile sık karşılaştığımız bu güzel ülkede, her birimizin kendi içsel denge ve canlılığımızı güçlendirme bilinci ile yaşamamız, en az deprem çantası kadar elzem bir tedbirdir. Vücudunuzda bu sistemleri aktive edecek bası noktalarını öğrenerek, her gün çalışırken dahi kendinize bu yardımı yapabilirsiniz. Hiç ihtiyacınız olmamasını dileyerek, aktif TSSB mağdurlarının tedavisinde de destekleyici terapilerin yardımını almanızı tavsiye ediyoruz. Heal&More® olarak, bu acıyı bedeninde, ruhunda ya da zihninde yaşamış olan tüm vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz…

* Allostatik yük konsepti; “nöroendokrinal, kardiyovasküler ve duygusal tepkilerin sürekli aktive olmasına bağlı olarak, koroner ve serebral arterlerde kan akışı türbülansları, yüksek tansiyon, aterojenez, kognitif bozukluklar ve depresif hali ivmelenerek hızlandıran ilerleme”ye yol açar. Sürekli yenilenen ve aktif kalan stres tepkilerinin uzun süre kalan tüm etkilerine “allostatik yük” denir. Allostatik yük, kalıcı beyin yapısı değişimine ve sistemsel patofizyolojiye yol açabilir.[7]

#PTSD

#posttraumaticstressdisorder