top of page

Dünya Dönüyor!

Tek istediğin huzur. Biraz sakinlik… Düzenli bir hayat. Güvenli bir gelecek. Tutarlı ve net insanlar…


Ama öyle olmuyor! Hayatında hiç bir şey yerli yerinde durmuyor. Sen düzene koymak istedikçe, yaşamındaki en büyük parçalar sanki inadına yerinden oynuyor, ille de bir değişimden geçiyor. Üstelik geldi mi de hep art arda geliyor!


Eskiyi, tek düze de olsa sakin ve huzurlu olan yaşamını özlüyorsun. Öyle de uzun zaman oldu ki öyle günler yaşamayalı. Belki en son çocukluğunda hissettin özlediğin güvenli hayatı. Sonrası hep güçlü rüzgarlarla, sarsıcı ve ani değişikliklerle geçti. Hayatın adeta alt üst oldu. Tutunacak dalların, güvendiğin dağların kaybolup gitti. Yönün yören şaştı. Ve hayır; hayatın altı, üstünden daha güzel de çıkmadı!


Yoruldun bu olup bitenden değil mi? Oradan oraya savrulmaktan, gelecekten endişe duymaktan? Elinden geleni yapıyorsun, elbette hayatta kalmak için mecburi ayak uydurmaya çalışıyorsun. Ama ne mümkün! Alışkanlıkların kum taneleri gibi dağılıyor. Hayat, etrafında fırtına gibi dönüyor. Sen uyum sağlayamadıkça, bu hızlı değişimler başın döndürüyor!


Önce düşüncelerin karman çorman oluyor. Sonra elbette duyguların. İçindeki değişim korkusu, geçmişe duyduğun özlem, geleceğin belirsizliklerinden duyduğun endişe, bilinmeyene doğru bu hızlı gidişat, hep birlikte yaşadığımız hayat tarzımızdaki mecburi ve büyük değişimler… Zihnin ve duygu dünyan, baş döndürücü bu yüklerle, elbette ancak bir yere kadar baş edebilir. Ve sen uğraştığın bunca belirsizlikten başını kaldırıp daha kendine bakamadan, fiziksel olarak başın dönmeye başlar.


Hem de ne dönmek! Vertigo için sadece baş dönmesi demek yanlış olur. Bu atak başladığında ayakta duramazsın, hatta hiçbir şey yapamazsın. Yıllarca kendisini tekrar edebilir ve günlük hayatında araba kullanmak, yemek pişirmek gibi hassasiyet gerektiren işler yapmana engel olur, genel olarak hareketin kısıtlanır, hayatını alt üst eder.


Peki Neden hayatını alt üst eden bir hastalığa yakalanırsın? Bundan çıkmak mümkün müdür?


Günümüzde sebebi tam olarak bilinmeyen Vertigo, çoğu kez iç kulak iltihabı, Menier hastalığı ve migren ile bağlantılansa da[1]; elbette her rahatsızlık gibi onun da “kişinin hayatının akışıyla” derinden bağlantılı olan kökleri vardır. Ve bu ilginç rahatsızlık, dünya nüfusunun 17%’sini etkilemektedir.[2]


Fizyolojik açıdan bakarsak, Vertigo hareket algısından sorumlu, dengede kalmamıza yardımcı merkezlerde meydana gelen bir rahatsızlıktır ve şiddetli baş dönmesi, hayatını etkileyecek düzeyde denge kaybı olarak kendisini gösterir. Her şey etrafında dönüyor gibi veya sen bulunduğun noktada dönüyormuşsun gibi hissedersin. Sanki atlı karıncaya binmişsin de çok hızlı ve uzun süre dönerken birden bire durdurulmuşsun gibidir. Başın dönme eğilimi devam eder. Beraberinde mide bulantısı, kusma, terleme ve genel olarak kötü hissetme hali eşlik eder.

Fiziksel sebepler çeşitlidir. Kafa travmaları, yani başına aldığın darbeler ve sarsıntılar; virüs kaynaklı enfeksiyonlar, tedavi yan etkileri, yaş ve idiyopatik yani bilinmeyen sebeplerle meydana gelebilir.[3] Modern tıp, Vertigo’nun; tinnitus, migren, diyabet, kaygı bozukluğu ve panik atak gibi rahatsızlıkların yanı sıra çok daha ciddi sorunlarla bağlantılı olabileceğini göstermektedir.[4] Bu nedenle doktor kontrolü her zaman için çok önemlidir.

Öte yandan, yukarıda bahsettiğim kök durumlar, tüm hikayenin başlangıç noktasını oluşturabilir.

Bütüncül bakış açısıyla baktığımızda;

· senin hayatındaki yerin,

· gitmek istediğin yönün,

· bu yolculukta kendine örnek aldığın, dayandığın, güvendiğin, izinden gittiğin ve gerektiğinde sığındığın kişi(ler)in varlığı/yokluğu,

· hayatındaki büyük ve mecburi değişimler karşısında kendini nasıl hissettiğin ve

· çevrenle uyumun/uyumsuzluğun, duruşundaki esnekliğin/inatçılığın/tutarsızlığın

İle ilgili olan Vertigo’nun, genel olarak 2 ana türü bulunur:

1. periferal (yani çevreyle ilgili) vertigo ve

2. merkezi (yani beyinle ilgili) vertigo


Periferal Vertigo’da, BPPV (Benign Paroksizmiyal Pozisyonel Vertigo), Menier Hastalığı ve Vertübüler Nöronit gibi iç kulakla ilgili fiziksel sebepler etken iken, Merkezi Vertigo’da beyin ve beyin sapı ile ilgili çok daha ciddi konular etken olabilir.[5] Her iki durumda da, doktorun sana en doğru yönlendirmeyi yapacaktır.


Bense, buna ek olarak rahatsızlığını anlamana yardımcı olmaya çalışacağım.

Periferal Vertigo’da çevrenle uyumun/uyumsuzluğun, hayatını kontrol altında tutmak için verdiğin sözlü çatışmaların, gelecekle ilgili kendine ve çevrene olan güven kaybın, dayanak ihtiyacın, sığınma hissin çok etkilidir.[6]


Merkezi Vertigo’da ise kendi hayatındaki yerin, kendini nasıl bir konumda hissettiğin, kendi içindeki tutarlılığın, değişimler karşısında korunma ihtiyacın büyük rol oynar.[7] Sen kendini hayatının içinde henüz tam olarak konumlayamamış iken, bir de üzerine gelen mecburi değişimlere karşı korunmasız hissetmen, beynini kimyasal olarak etkileyebilir.


Burada yaşanan şey; hayatındaki rolünü karıştırmış olman, belki kendini herkesin koruyucusu, kollayıcısı, yardımcısı gibi konumlaman, hayatını dayandırdığın o “doğru”larının artık sana hizmet etmiyor olduğu gerçeğiyle yüzleşmen(ya da yüzleşememen)dir. Kendinle ilgili beklentilerin sınırını aştığını, merkezinden özünden iyice uzaklaştığını gösteriyor olabilir. Değişime karşı canhıraş bir halde direnirken, aslında bu değişime kolayca ayak uydurabilecek olan kendi gerçeklerinden bir haber olduğunu, bedenini yöneten içsel zekan sana bu şekilde haber vermektedir. Etrafına odaklanarak kendi merkezini ve kendi gerçekliğini perdeleyemeceğini o sana gösterir, hatta bizzat yaşatır.


Değişimin son sürat ve her zamankinden daha büyük adımlarla gerçekleştiği bu günlerde, ona direnmek çok daha zorlayıcı olabilir. Vertigo’yu önlemek, durdurmak ya da tekrarlamasına engel olmak için, kendi içinde hayattaki yerini netleştirmen, kendine adım adım geri dönmen, çözüm için iyi bir adım olacaktır. Destek almak istersen, bize her zaman ulaşabilirsin!




223 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Ben Değeri

bottom of page