top of page
Zeynep @Heal&More®

İçin Dışın Bir -Mi?

Bu aralar dışarısı soğuk, gri hatta bazen yağmurlu, puslu; tam da olması gerektiği gibi… Belki istediğin gibi değil ama en azından dışarının nasıl olduğunu biliyorsun. Başına neler gelebilir, hangi riskler ne zaman ortaya çıkabilir, tedbir olarak dışarı çıkarken yanına neler alman gerekir…vb


Güzel. Ya aynı soruyu “için” için sorsa idim? İçerin nasıl, görebilir miydin? Nasıl derken, öyle için sıkılıyor mu, kafan karışık mı gibisinden değil; bedeninde tam şu anda neler olup bittiğinin farkında mısın diye soruyorum. Ee nasıl için?


Tam şu anda mesela karaciğerin neyle mücadele ediyor? Akyuvarların neye saldırıyor? Bağırsaklarında, tiroidinde, epifiz bezinde, kemiklerinde…neler ne kadar yolunda gidiyor? Hakim misin tüm metabolizmana?


Canım kim olabilir ki diyorsun değil mi? Hakim olmayı bırak farkında bile değiliz. Çünkü elimizdeki iki muazzam mekanizma; yani beynimiz ile vücudumuz, bilinç olarak birbirilerinden kopuklar! Bundan değil mi ki semptomları olmasa, hastalıklarımızdan haberimizin olamaması? Bundan değil mi ancak çok ilerlediği zaman sağlık sorunlarının farkına varılabilmesi ve bu nedenle sürekli tarama yapılması gerekliliği?

Şimdi bir düşün bakalım, vücuduna bir virüs girdiği anda haberin olabilseydi, hayatın nasıl olurdu? İyi niyetli olmayan “misafirlerini” ya da “karanlık tarafı” seçen hücrelerini anında fark edebilseydin, savaşın başladığı anı, tüm vücudunun ilk andan itibaren nasıl seferber olabildiğini, dışarıya hiçbir şey belli etmeden içeride nasıl mücadele ettiğini, zaferlerini ve yenilgilerini…


Düşünsene, hastalıkları daha oluşmaya başladıkları anda fark etmek sana nasıl bir güç sağlardı; hangi ilaca, nasıl bir tedaviye, ne kadarlık bir sürece ihtiyacın olacağını anında ön görebilirdin. Hatta hasta olduğu vakit çocuğuna nesi olduğunu detaylı anlattırabilir, ne yapacağına kolaylıkla ve kesinlikle karar verebilirdin. Kendi vücudundan 100% haberdar ve sorumlu olmak ister miydin?


Bu zor bir soru olabilir. Ama gerçek şu ki, hayvanlarda ve bitkilerde olanın yarısı kadar bile bedensel farkındalığa sahip değilsin şu anda. Bırak hastalıklarını anında fark etmeyi, semptomlarını anlayamıyorsun bile. Sence vücudun ile bilincin birbirinden bu kadar bihaber iken, yer yüzünde bir tek insana bahşedilmiş olan “iradenin” gücünü hakkıyla kullanabiliyor musun?


Peki sence bu boşluk neden var? Böyle mi yaratıldık, yoksa bedensel farkındalığımızı giderek kayıp mı ettik? Belki de işin bu kısmında tersine evrildik? Acaba istesek, bu özelliğimizi geri kazanabilir miydik?

Hadi biraz iyi haberlerden bahsedelim: Yukarıda anlattığım gibi 100% olmasa da, insanın bedensel farkındalığı vardır ve geliştirilebilir. Her hücrende neler olup bittiğini bilemesen de, vücudun vasıtasıyla kendi içinde neler olup bittiğini hatta hayata dair bir çok değişkeni algılayabilirsin. İşin aslı, bedensel farkındalık, insan zekasının 8 çeşidinden biridir.[1] (sonrasında dokuzuncu da keşfedilmiştir)


Tıpkı matematiksel, kavramsal, sosyal ya da sözel zeka gibi; bedensel zeka da her insanda belli bir oranda bulunur ve hayatı keşfetmemize yardımcı olur. Öyle ki çocuklukta en çok kullanılan zeka türü budur, yani bugüne kadar hayata dair ne öğrendiysek, en kökünde bedensel zekamız bulunur. Hatta Montessori gibi akımlar, çocuğun bu zekasını teşvik etmekten yola çıkmış ve bunun üzerine odaklanmıştır.


İnsan vücudu, kendisine ait ayrı bir zekası olan, bu vasıtayla “öğrenen, bilen, iletişim kuran”, bilinçli ve zeki bir organizmadır. Hafıza ve duygular gibi hem bilinçli ve hem de bilinç dışı beyin fonksiyonlarının oluşumu, bedensel zekanın bir parçası olan belirli kas hareketleri ile yüksek derecede bağlantılıdır. Daha basit bir deyişle; duygularını ve geçmiş deneyimlerini büyük oranda kasların vesilesiyle hisseder ve hatırlarsın. [2] Yani beynin sadece vücudunda olup biteni fark etmekle kalmaz, ondan öğrenir de…


Birbirinden kopuk gibi görünen beyin ve vücut aslında bu kadar derinden bir etkileşim içindedir. Ve bu ilişki, çığır açan değişimler yaratabilmektedir.


Bedensel zekanı arttırmak, seni sadece kendi sağlığınla ilgili daha farkındalıklı yapmakla kalmaz, aynı zamanda sosyal ilişkilerinde daha yetkin, mantıksal işlerinde daha keskin ve gündelik hayatında daha pratik hale de getirir. Ellerini “kontrol etmeden” kullanabildiğin o müthiş yaratıcılık anlarında olduğu gibi, bir yemeği, bir heykeli, resmi ya da yazıyı ortaya çıkarmana yardımcı olur. Duygusal zekan ile birleştiğinde ise duyguyu diğer insanlara da geçirebilen, “içinden gelerek” ürettiğin eserler yaratır.


Bedensel zekanı fark etmen ve kullanmaya başlaman, seni içinde sıkıştığın bedensel, zihinsel ve duygusal döngülerden çıkarabilecek güçtedir. Sağlığını arttırmana, yaratıcılığını ortaya koymana ve aklının en güçlü kısımlarını kullanmana olanak sağlar. Bunu yapabilmek sadece “çok yetenekli” ustalara değil, hepimize özgüdür. Tek ihtiyacın olan, bedensel zekanı baskılamamak ve gelişmesi için alan yaratmaktır.


Tüm bunlar için vücudunu hareket ettirirken aklını da işin içine katacak işler yapabilirsin: Mesela basitçe dans edebilir, canlandırma (role playing) oyunları oynayabilir, oyun hamurundan heykeller yapabilir, karar verirken sık sık kas testilerine başvurabilir ve/ya klasik müzik dinleyerek yürüyüş yapabilirsin.


Eğer bunları deniyor ama sürdüremiyorsan, daha bilinçli, daha sistematik ve daha basit ve kısa bir çalışma için bizden destek alabilirsin. Sinir sistemini bedensel zekan ile iş birliği içinde kullanmana yardımcı olmak, böylece fiziksel, duygusal ve zihinsel sağlığınla ilgili farkındalığını arttırmak; Heal&More®’da uyguladığımız çalışmalardan biridir. Dilersen ücretsiz bilgi alabilir, vücudun ve bilincin arasındaki boşluğun nasıl kapandığını deneyimleyerek öğrenebilirsin. Soruların olursa bu yazının sonuna yorum olarak ekleyebilir ya da bize info@healandmore.com adresinden mail ile sorabilirsin.




[1] academia.edu/36707975/Frames_of_mind_the_theory_of_multiple_inteligences [2] https://www.international-montessori.org/wp-content/uploads/2014/03/Bodily-Kinesthetic-Intelligence.pdf

119 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Ben Değeri

Opmerkingen


bottom of page